Bilim

Lise Meitner ismini ilk kez duyduğunuzda, büyük ihtimalle onun fiziğin devrimsel alanlarından biri olan nükleer fisyonun kuramsal temelini attığını bilmezsiniz. Ancak gerçek şu ki, Meitner yalnızca fiziğe değil, aynı zamanda bilim dünyasının kadınlara kapalı olduğu bir döneme meydan okumuş, kararlılığıyla tarihe geçen bir figürdür.

Odak noktamız olan Lise Meitner, yalnızca bir fizikçi değil; aynı zamanda etik duruşu, bilimsel titizliği ve Nobel Ödülü tartışmalarıyla da tanınan bir insandır. Onun hikâyesi, yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda insanlık açısından da derinlemesine bir incelemeyi hak eder.

Benoît Paul Émile Clapeyron, 19. yüzyıl Fransız fizikçisi ve mühendisidir. Termodinamik yasalarının gelişimine yaptığı katkılarla tanınan Clapeyron, aynı zamanda modern atmosfer bilimlerinin de temellerini atmıştır. 1839 yılında gerçekleştirdiği yapay yağmur deneyi, sadece bilimsel bir yenilik değil, aynı zamanda insanın doğa üzerindeki etkisini anlama çabasının ilk örneklerinden biridir. Bu yazıda, Clapeyron’un hayatına, 1839’daki deneyine ve bu çalışmanın etkilerine odaklanacağız.

Zimmermann Telgrafı nedir? I. Dünya Savaşı’nın gidişatını değiştiren bu şifreli mesajın öyküsü ve Amerika’nın savaşa girişindeki rolü bu yazıda.

30 Haziran 1908 sabahında, Sibirya’nın Tunguska Bölgesi’nde meydana gelen devasa bir patlama, dünya tarihine “Tunguska Olayı” olarak geçti. Patlamanın etkisiyle yaklaşık 2.000 kilometrekarelik bir alan yerle bir oldu. Ancak bu felaketin arkasındaki neden uzun yıllar boyunca bilinmezliğini korudu. Bu yazıda, Tunguska Olayı’nın kronolojisini, bilimsel açıklamalarını ve komplo teorilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Leonardo da Vinci, sanatla sınırlı kalmayan bir zihne sahipti. Onu yalnızca bir ressam olarak görmek, zekâsının ve entelektüel mirasının büyük bir bölümünü göz ardı etmek olur. Sanatını daha doğru ve gerçekçi bir şekilde icra edebilmek için insan vücudunu derinlemesine incelemeye başladı. Başlangıçta estetik kaygılarla başlayan bu ilgi, zamanla bilimsel bir tutkuya dönüştü.

1490’lı yıllarda Milano’da çalışırken, bir manastır hastanesinde kadavra incelemelerine erişim sağladı. Bu dönemden itibaren, yaşamının sonuna dek 30’dan fazla kadavrayı diseke ettiği ve yüzlerce detaylı anatomik çizim yaptığı bilinmektedir. British Library bu çizimlerin bir kısmını bugün hâlâ korumaktadır.