Keşiflerin Zamanı Değişiyor
Vikingler ve Amerika konusuna geçmeden önce, Amerika’nın keşfi denince akla çoğu zaman 1492 yılı ve Kristof Kolomb gelir. Ancak son yüzyılda yapılan arkeolojik ve tarihsel araştırmalar, bu geleneksel anlatıyı sorgulatan güçlü kanıtlar ortaya koymuştur. Bunların merkezinde ise Kuzeyli savaşçılar, yani Vikingler yer almaktadır. Peki Vikingler gerçekten Amerika kıtasına Kolomb’dan yaklaşık 500 yıl önce ayak bastı mı?
Bu yazıda, Vikingler ve Amerika arasındaki ilişki, olası yolculukları, arkeolojik kanıtlar, tarihi metinler ve bu keşiflerin tarihsel etkisi detaylı biçimde ele alınacaktır.
Vikingler Kimdi?
Vikingler, 8. yüzyıl ile 11. yüzyıl arasında İskandinavya’dan (Norveç, Danimarka ve İsveç) çıkan denizci savaşçılardır. Yalnızca yağmacı değil, aynı zamanda tüccar, yerleşimci ve kaşif olarak da öne çıkarlar.
Kuzey Denizi’nden Akdeniz’e, hatta bugünkü Rusya ve İran’a kadar geniş bir etki alanına ulaşmışlardır. Fakat en ilginç seferlerinden biri, batıya – yani Grönland ve muhtemelen Amerika kıtasına – yönelmiş olanıdır.
Grönland’a Yerleşim ve Leif Erikson’un Rolü
Vikinglerin Amerika’ya ulaşmasının temelini, Grönland’a yaptıkları seferler oluşturur. Erik the Red (Kızıl Erik), 985 civarında Grönland’a ulaşmış ve burada birkaç yerleşim kurmuştur. Onun oğlu Leif Erikson, daha da batıya gitme hayaliyle yola çıktı.
Yaklaşık 1000 yılı civarında, Leif Erikson’un “Vinland” adını verdiği bir bölgeye ulaştığı rivayet edilir. Bu toprak, günümüz Kanada’sında Newfoundland civarında yer aldığı tahmin edilen bir bölgedir.
Vinland: Amerika mı, Efsane mi?
“Vinland” adı, Eski Norsça’da “üzüm ülkesi” anlamına gelir. İzlanda Sagaları, Leif Erikson’un üzüm bağları, geniş ormanlar ve ılıman iklimle karşılaştığını anlatır. Bu betimlemeler, Kuzey Kanada’ya göre daha güneyde bir yerleşimi düşündürmektedir.
Bu anlatımlar yıllarca efsane olarak kabul edildi. Ancak 1960’larda yapılan bir keşif, bu görüşü değiştirdi.
L’Anse aux Meadows: Kanıtların Konuştuğu Yer
Kanada’nın Newfoundland adasında bulunan L’Anse aux Meadows, 1960 yılında Norveçli arkeolog Helge Ingstad ve karısı Anne Stine tarafından keşfedildi. Burada ortaya çıkarılan uzun evler, fırın yapıları ve çivi kalıntıları, açıkça Viking yapımıydı.
Bu bulgular:
-
Vikinglerin buraya 1000 yılı civarında ulaştığını,
-
Kalıcı olmasa da mevsimlik yerleşim kurduklarını,
-
En az bir kış burada geçirdiklerini gösteriyor.
UNESCO, bu bölgeyi 1978’de Dünya Mirası Listesi’ne aldı ve bilim dünyası artık Vikinglerin Amerika’ya ulaştığını büyük oranda kabul etti.
Viking Gemi Teknolojisi ve Transatlantik Seyir
Vikingler, zamanının en gelişmiş açık deniz gemilerine sahipti. “Knarr” adlı ticaret gemileri, geniş kargo hacmi ve okyanus dalgalarına dayanıklı yapısıyla Grönland’dan Kuzey Amerika’ya ulaşmak için idealdi.
Kuzey Atlantik’teki adalar zinciri – yani:
-
İzlanda → Grönland → Baffin Adası → Newfoundland güzergâhı
– onların küçük adımlarla ilerleyerek Amerika kıtasına ulaşmasını mümkün kılıyordu.
Neden Kalıcı Olmadılar?
Vikingler Amerika’ya ulaşmış olsa da neden burada kalıcı bir koloni kuramadılar?
Başlıca nedenler şunlardır:
-
Yerel halkla (muhtemelen İnuit ya da Algonquinler) çatışmalar.
-
İklim koşulları ve yiyecek kıtlığı.
-
Anavatanla olan uzun ve tehlikeli deniz mesafesi.
-
Daha cazip ticaret rotalarının doğuda bulunması.
Vikinglerin Amerika’daki İzleri
Bugün Vikinglerin Amerika’daki kalıntıları yalnızca L’Anse aux Meadows ile sınırlı değildir. Tartışmalı olsa da, Kuzey Amerika’da başka Viking eseri olabilecek taşlar, haritalar ve yapılar da bulunmuştur:
-
Kensington Runestone (Minnesota, ABD): Runik yazılar taşıyan bu taş, 1898’de keşfedildi. Ancak tarihçiliği tartışmalıdır.
-
Vinland Haritası: 15. yüzyıla ait olduğu iddia edilen bu harita, Vinland’ı göstermektedir. Fakat sahte olduğu yönünde birçok görüş vardır.
Bu nedenle L’Anse aux Meadows hâlen tek kesin arkeolojik kanıttır.
Vikinglerin Keşiflerinin Tarihsel Önemi
Vikinglerin Amerika kıtasına ulaşması birkaç önemli sonucu beraberinde getirmiştir:
-
Avrupa dışı, planlı ilk Atlantik geçişidir.
-
Orta Çağ’da denizcilik kabiliyetlerinin sınırlarını zorlamıştır.
-
Kolomb merkezli tarih anlatısını sorgulatmıştır.
-
Farklı keşif biçimlerinin (ticari, yerleşimci, keşif amaçlı) varlığını göstermiştir.
Modern Tarih Yazımında Değişen Paradigmalar
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tarih yazımı daha eleştirel ve çok sesli hâle geldi. Kolomb’un “Amerika’yı keşfetmesi” artık sadece teknik bir terim olarak değil, ideolojik bir anlatı olarak da sorgulanmaktadır.
Vikinglerin Amerika’ya ulaşmış olması, “keşif” kavramının göreceliğini ve Batı merkezli tarih yazımını gözler önüne sermektedir.
Popüler Kültürde Viking ve Amerika Bağlantısı
Vikinglerin Amerika’ya ulaşması, birçok film, dizi ve romana konu olmuştur:
-
TV dizisi Vikings: Leif Erikson’un batıya açılma hayali.
-
Assassin’s Creed: Valhalla (2020): Oyunda Kuzey Amerika’ya geçme bölümleri.
-
National Geographic ve BBC belgeselleri: L’Anse aux Meadows’un tarihçesi.
Bu yapımlar, halk nezdinde Viking-Amerika bağlantısını daha görünür kılmıştır.
Vikingler Amerika’ya Gerçekten Ulaştı mı?
Evet, eldeki arkeolojik ve tarihsel veriler, Vikinglerin Amerika kıtasına Kolomb’dan yaklaşık 500 yıl önce ulaştığınıkanıtlamaktadır. Ancak bu keşif kalıcı bir yerleşime veya dünya tarihini değiştirecek bir etkene dönüşememiştir.
Yine de bu seyahatler, insanlık tarihinin bilinmeyen yönlerini aydınlatan, denizcilik ve keşif açısından devrim niteliğinde örneklerdir.